23 Kasım 2022 Çarşamba

BEYİN GÜÇLENDİRME VE BEYİN ENERJİSİNİ AKTİVE ETME

  herkese merhaba, bu gün düşünce gücümüzü ve beynimizin kapasitesini maksimum düzeyde kullanabilme yöntemleri üzerine bir yazı hazırlamak istedim.

 İnsan rutin hayatını idame ettirirken oksijen  enerjisi ve mantıksal planlama, strateji oluşturma yeteneğini kullanır.

 Bizim bu işlerin tümünü yaparken kullandığımız organımız da beyindir. Çalışma prensipleri bakımından diğer biyolojik organlar gibi kan, hormonlar  ve oksijen yoluyla işlerini sürdürüyor olsa da, sonuçlar bakımından çok farklı ve spesifik bir organdır.

 Yani beyin, kalp ya da akciğerler gibi sadece önceden kodlanmış hareket ve kasılmaları yapmak yerine, hareketi yapmadan önce hesaplama, planlama, taktik ve strateji geliştirme, kar zarar parametreleri, sebep sonuç ilişkisi ve en önemlisi daha önce hafıza ettiği bilgilere danışarak sonuç öngörme metotlarını kullanır.

 Bir beyin, bu güne kadar insan neslinin gizemlerine en az haiz olabildiği müthiş bir kompleks yapıdır.

 Hayatımızın her döneminde en büyük kolaylaştırıcımız olan bu organımıza  çok iyi bakmamız gerçeği  de yatsınamaz bir durumdur.

 Peki beynimiz için neler yapabiliriz;

 fiziksel ve zihinsel manada beynimizi koruyabilmek adına darbelerden sakınmak, sinir ve stresli durumlardan uzak durmak, kaliteli ve yeterli uyumak, dengeli ve yeterli beslenmek şeklinde ön koşullar yerine getirilebilir.

 Bunu sağladıktan sonra, beynimizi güçlendirmek ve daha verimli çalışmasını sağlama yollarına geçebiliriz.

 Hepimizin beyin gücümüzü çabucak yükseltmeye ihtiyaç duyduğumuz zamanlar olmuştur. Örneğin, bir problemi çözmek, yeni bir fikir bulmak ya da zihinsel açıdan

yorucu bir işi tamamlamak istediğimiz durumlarda beyin gücüne ihtiyaç duyarız.

 Beyin gücünü yükseltmek; özellikle, enerji için beyne yeterli oksijeni sağlayarak ve beyin hücrelerinin iletişimini optimize ederek gerçekleşir.

 Beynimiz, beyin hücreleri arasındaki kimyasal ve elektrik sinyalleriyle çalışır.

Bu kimyasallardan biri, bir merkezi sinir sistemi depresanı olarak çalışan adenozindir. Bir fincan kahve ile bloke edilen beyin adenozin alıcıları sayesinde biliş, öğrenme ve hafıza gibi beyin gücü fonksiyonlarının

 anlık  güçlenmesi mümkün olabilir.

 Unutulmamalıdır ki, aşırı kahve tüketimi beynimizi daha çok ve hızlı çalıştırmaz, sadece belli miktarda kafeyin, beyin için geçici bir uyarıcı olabilir.

 Kahvenin beyni güçlendiren yararlarını arttırmak istiyorsanız içine biraz Hindistan cevizi yağı koyabilirsiniz. Hindistan cevizinde bulunan orta zincirli trigliseridler,

beyin için büyük bir yakıt kaynağıdır.

Gün içinde kahvenizi ne kadar geç içeceğinize dikkat edin. Kafeinin yarılanma süresi 4-6 saattir, bu da; kan dolaşımınızdaki kafein konsantrasyonunun yarıya

düşmesi için bu uzunlukta bir süre gerektiği anlamına gelmektedir. Yani, çok geç saatte kahve içmediğinizden emin olun yoksa uykunuzu kaçırabilir.

 Üzerinde insana  etkileri bakımından birçok araştırma yapılan kahve ile ilgili dijital ortamlarda çok miktarda yazı ve makale vardır. Bu etkiler için internet ortamından faydalanılabilir.

 Beynin çalışma koşullarını iyileştirecek bir başka yöntem ise, metodik şekilde düzenli ve dengeli nefes terapileridir.

 Beynimiz, kaslarımızın enerji için kullandığı oksijen miktarının yaklaşık olarak üç katını kullanır.

Beyin hücreleri (nöronlar) sürekli bir taze oksijen kaynağına ihtiyaç duyar ve oksijen yoksa, dakikalar içinde ölürler.

Araştırmalara göre, zihinsel gücün fazla talep edildiği zamanlarda beyindeki oksijen seviyeleri düşer.

Zihinsel gücün fazla talep edildiği zamanlarda beyin gücünü çabucak yükseltmenin bir yolu da derin nefes alıp vererek beyne daha fazla oksijen gitmesini

sağlamaktır.

Karnımıza derin nefes alarak (diyafram nefesi), havayı ciğerlerinizin alt bölgesine doğru zorlamak, daha fazla miktarda oksijeni kan dolaşımınıza katmaya

destek olacaktır.

 Kanımızdaki oksijenin ve karbondioksitin (atık madde) yer değiştirdiği yer ciğerlerinizin derinlikleridir.

 Beyninize daha fazla oksijen sağlamanın yanı sıra, derin nefes alıp vermenin başka faydaları da şunlardır:

• Selebrospinal sıvı akışını geliştirerek, toksin maddelerin beyinden atılmasına yardımcı olmak 

• Stres seviyenizi düşürerek daha iyi odaklanmanıza ve daha net düşünmenize yardımcı olmak 

• Yaratıcılığa yardımcı dopamini salgılamak şeklinde sayılabilir.

 Birçok doğru ve faydalı nefes alma tekniği ve terapi yöntemi  bulunmaktadır, bunlardan kendinize uygun olanını kolayca bulabilir ve uygulayabilirsiniz.

 Fiziksel hareket de beynin doğru, faydalı ve dengeli çalışabilmesi adına olumlu sonuçlar verebilir.

 İnsan olarak, hareket etmek üzere yaratıldık. Ancak, günümüz toplumunda sıklıkla, uzun süre oturuyoruz. Bu hareket eksikliği, beynimize kan ve oksijen

akışını düşürüyor ve bilişsel yavaşlamayı hızlandırıyor.

Çözüm mü? Ayağa kalkın ve hareket edin!

Hareket ettiğimizde, beynimiz de buna katılır ve daha iyi düşünmemize yardımcı olur. Hareket etmek, kanın beyne daha hızlı ulaşmasını ve enerji için kullanılacak

oksijenin beynimize etkili bir  biçimde  gönderilmesini sağlar.

Hiç şu deyişi duydunuz mu: “ayaklarımın üstünde daha iyi düşünürüm”  Bir problemi çözmek için derin düşüncelere dalmış birinin neden yürüdüğünü hiç düşündünüz mü?

Birçok insan yürüyüşe çıktıklarında, sıklıkla, zorlayıcı bir problemi çözebildiklerini ya da akıllarına yeni bir fikir geldiğini fark eder.

Stanford’da yakın bir zamanda yapılan bazı araştırma ve çalışmalar, yürümenin, kişinin yaratıcılığını arttırdığı sonucuna ulaşmıştır.

Bunun sebebi,  John Ratey (M.D.)’in Kullanıcının Beyin Kılavuzu (

link A User’s Guide To The Brain)

kitabına göre, beyinde fiziksel aktiviteyi koordine eden temel kısımların düşünme eylemi için gereken düşüncelerin düzenini de koordine etmesi durumudur.

Yürümek gibi temel hareketler, beyinde derinlere yerleşmiş nöral ateşlemeyi tetikler. Bu daha iyi düşünmemize yardımcı olur.

Yürüyüş için vakit bulamıyorsak, vücudumuzdaki ve beynimize gidecek kan ve oksijen akışını hızlıca uyaracak diğer fiziksel hareketleri değerlendirebiliriz.

Kan akışını çabucak ortalama hızın  üzerine çıkarmak için favori hareketlerden birisi de,

Kolunuzla daireler çizme hareketidir.

Bu egzersiz zihin açıcı etkiyi arttıracaktır.

 Beyin ve dinamik yaşam arasındaki ilişkiyi iyi yönde tetiklemek için kullanabileceğimiz bir diğer yöntem de, beş duyu organımıza dokunmak, onları hassaslaştırma çalışmaları yapmak ve niteliklerini geliştirmeyi denemektir.

 Bazı hesaplamalara ve araştırmalara  göre, günde yaklaşık 50000 düşünce faaliyetimiz vardır. Bu dakikada 35 düşünce demek. Bu çok fazla düşünce gibi görünebilir fakat sadece oturup cümle

yazarken bile insanın aklından birçok düşünce geçiyor! Örneğin, bu cümle anlamlı olacak mı, bu cümleden önce başka bir tane yazmalı mıyım, verdiğim bilgiler

doğru mu, okuyucunun bunun hakkında ne düşüneceğini merak ediyorum, sıradaki cümle ne vs.

Düşüncelerimiz sıklıkla karmaşık ve çözümsüz yollara sapar.

Elimizdeki belirli bir işe odaklanıyor olabiliriz ancak bir anda, zorlayıcı ve sinir bozucu bir problem, mesele ya da kaygı hakkında düşünmeye başlarız.

Yarın ne olacağını, dün başımıza gelen berbat bir olayı, öğlen yemeğinde ne yiyeceğimizi, şu insanla bugünün ilerleyen bir saatinde nasıl başa çıkacağımızı

vs. düşünürüz. Dikkatimiz dağılır.

 Dikkatimiz dağıldığında elimizdeki işe zihnimizi tam olarak odaklayamayız. Beyin gücümüz zayıflar.

Yukarıda da söylediğimiz üzere, dikkatimizi toplamanın bir yolu da 5 duyumuza dokunmaktır.

Yakın bir zamanda, bunun detaylı olarak ele alındığı “Stresi Nasıl Azaltırsınız ve Beyninizi Korursunuz” (How To Reduce Stress – and Save Your Brain

başlıklı bir makale yayımlanmıştır.

Esas olarak ilk yapmanız gereken şey,  daha önce de belirtildiği gibi birkaç derin diyafram nefesi alıp vermektir. Bu zihninizi sakinleştirir ve beyninize oksijen taşır.

Ardından, derin nefes almaya devam ederken, beş duyunuzun her biriyle aynı anda temasa geçmeyi deneyin!

• Dokunma 

• Tatma 

• Koklama 

• Görme 

• İşitme

Yavaş yavaş ve derin nefes alırken 5 duyunuzla temas kurmak, farkındalık meditasyonuna benzerdir. Zihninizi sakinleştirir ve netleştirir. Bütün beyin gücünüzü

elinizdeki işinize odaklamanıza imkan tanır. Ayrıca, iyi hissetme hormonu olan ve yaratıcılığı destekleyici dopaminin salgılanmasına yardımcıdır.

Gün boyunca, özellikle de stresli hissettiğinizde ya da beyin gücünüzü hızlıca arttırmaya ihtiyaç duyduğunuzda, birkaç derin nefes almak ve bir ya da daha

fazla duyunuzla temas kurmak için zaman ayırın.

 Yukarıda bahsettiğimiz yöntemlerin tamamı bir şekilde bilimsel araştırmalar vasıtasıyla literatüre girmiş, sonuçları olumlu olan yöntemlerdir.

 Beyin güçlendirme, zihni keskinleştirme, mantık ve taktik strateji geliştirme konularında daha fazla bilgi almak, danışmanlık hizmetlerimizden faydalanmak için lütfen bizimle iletişime geçin. 

Hiç yorum yok: